Haber

Selahattin Demirtaş’tan Taciz Tepkisi! ‘Deliriyoruz Utançtan Gömülüyoruz’

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındayken kızıyla ‘evlenmesine’ ilişkin açıklama yaptı. Demirtaş, ‘Öfkeden deliriyoruz, derin bir utanç içinde gömülüyoruz’ dedi.

Demirtaş, olayın üstünün kapatıldığını belirtti.

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in kızıyla 6 yaşında ‘evlendiği’ ortaya çıkınca, olayın ardından Türkiye dahil olduğu HKG’nin şartlarına kilitlendi. iddianamede.

Öte yandan, HKG’nin ‘evli’ olduğu dönemde 29 yaşında olan Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel açıklama yapmazken, annesi Fatma Gümüşel’in daha önce ifade verdiği öğrenildi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’ın açıklamalarının ardından bakanlığın olaydan 2 yıldır haberdar olduğu ortaya çıktı.

Tutuklanma öncesi davada tek bir sanık yok.

‘Öfkeden deliriyoruz’

Olaya tepki gösteren eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu cezaevinden Halk TV’de yayınlanan Kelamım Var programına konuştu.

Olayı düşünmenin bile çok şok edici olduğunu belirten Demirtaş, “Altı yaşındaki bir bebek aynı cümlede ‘evlilik’, ‘koca’, ‘tecavüz’, ‘gelinlik’ ile anılsa bile tüylerimiz diken diken oluyor. , “Anne baba rızası”. . Öfkeden deliririz, derin bir utanca kapılırız.’ söz konusu.

Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

Yıl 2022 ve biz Türkiye’de yaşayan insan türü olarak yavrularımızı tavuklar ve balıklar kadar koruyamıyoruz. Onları sallayamayız. O halde insan olarak aklımızla, icatlarımızla, yarattığımız teknolojik dünyayla övünmenin bir anlamı yok. Bu yüzden insanlığımızdan utanıyoruz.’

Demirtaş, olayın üstünün örtüldüğüne dikkat çekti. ‘Bu korkunç tecavüz olayının şok edici yanı, toplum, aile, hükümet, yargı ve polisin işbirliği içinde gerçekleşmiş olması ya da üzerinin örtülmüş olmasıdır. Olayın hepimizi kızdırmakla kalmayıp haklı bir dehşet ve korku uyandıran yönü de bu. Bu örgütlü, örgütlü kötülük, şu anda ülkeyi yöneten zihniyetten güç alıyor ve bu yüzden ‘hiçbirimiz güvende değiliz’ duygusu hepimizi ele geçiriyor ve hepimizi korkutuyor.  söz konusu.

Kararları eleştirdi

Sözleri nedeniyle çok sayıda kişinin gözaltına alındığını veya tutuklandığını vurgulayan Demirtaş, şunları kaydetti:

  • Düşünün ki tweet atan öğrenci, sahnede espri yapan sanatçı, bizim gibi niyetini açıklayan siyasetçi, haber yaptığı için gazeteci, eşitlik ve özgürlük istediği için gezici direnişçiler bu yargının kararlarıyla hapsediliyor, biz mahkûm oluyoruz. Yıllarca suçsuz yere hapisteyiz, hukuksuzca cezalandırılıyoruz.

  • 8 Mart ve 25 Kasım’da kadınlar, 1 Mayıs’ta işçiler, Newroz’da Kürtler, ‘barınamayız’ diyen öğrenciler, işkenceye karşı karga pompaları ve kelepçelerle gözaltına alınıyor.

  • Başka bir deyişle, hepimiz bir bebeğe organize tecavüz gibi bir insanlık suçunun ortaklarına “emanet edilmişiz”.

Yargılandığı duruşmalara da değinen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

  • Örneğin duruşmalarımız ayda 15 gün aralıksız yapılıyor. Gözaltında olabildiğince çabuk “yargılanıyoruz”. Ancak altı yaşındaki bebeğe tecavüz edip üzerini örtenler (çocuk demeye vaktim yok) gözaltına bile alınmıyor, duruşmaları altı ay erteleniyor.

  • Yıllardır bu rezaleti bilip de gereğini yapmayanlar, halen bakan sıfatıyla biz toplumsal muhalefeti parmaklıyor, bize hakaret ediyor.

  • Kendine din alimi diyenler bu vahşeti açıklamaya çalışıyorlar.

“Olayın vahametini örtbas etmeye çalışıyorlar”

  • Diyanet İşleri Başkanlığı gibi rezil bir rant kurumu hala “ama” ve “ama” şeklinde açıklamalar yaparak ve “dinimize saldırmayın” diyerek olayın vahametini dinle örtmeye çalışıyor.

  • Bu tecavüz dehşetinin dehşetinin artmasının nedeni budur.

  • Kimse İslam’ı suçlamıyor. Ancak birileri ısrarla “İslam’a saldırı var” diyor ve tüm müminleri sıraya girmeye davet ediyor. Bu tam bir rezalet, tam bir cehalet! Tecavüz vahşetine tepki gösterenlerin İslam’la bir sorunu yoktur. Sorun tecavüzü, hırsızlığı, zulmü İslam’ı kullanarak örtbas etmeye çalışan aşağılık mahlûklardır.

‘Çözüm bağımsız, tarafsız yargıda’

  • Çözüm acil seçimdir, analiz bu çürümeyi durduracak ve erdemli bir topluma geçişi kolaylaştıracak köklü bir rejim değişikliğidir.

  • Çözüm, demokratik, açık, özgür ve eşit bir toplum yaratacak yeni bir devlet yapılanmasıdır.

  • Çözüm, liberal laiklik, bilimsel eğitim ve adil dağıtımda yatıyor.

  • Çözüm, bağımsız ve tarafsız yargıdadır.

  • Çözüm, bu davada da ortaya çıktığı gibi, özgür basında.

Özgür basın vurgusu

  • Bu korkunç tecavüzü teşhir eden ve karşı çıkan başta Timur Soykan ve Murat Ağırel olmak üzere tüm gazetecilere gazetecilik yürekleri ve emekleri için teşekkür ediyorum. Yani özgür bir basın olmadan mümkün olmazdı.

  • Umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, toplumsal muhalefet çok güçlü, el ele, el ele bu durumu mutlaka düzelteceğiz. Kimse korkmasın, boynu kararmasın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu